Bilim insanları, taşıyıcının en fazla virüs bulaştırdığı zaman dilimini belirledi

Çinli bilim insanlarının araştırması, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında virüs bulaşma vakalarının yüzde 44’ünün hastalığın belirtilerini göstermeyen taşıyıcılar üzerinden gerçekleştiğini, bulaşıcılığın en yoğun olduğu zamanınsa semptomların başlamasının 1-2 gün öncesi olduğunu ortaya koydu.

Nature Medicine dergisinde yayınlanan çalışmaya göre Kovid-19 virüs bulaşma vakalarının yüzde 44’ünün hastalığın belirtilerini göstermeyen taşıyıcılar üzerinden gerçekleşiyor, semptomların görülmesinden 1-2 gün önce ise bulaşıcılık doruk noktasında ulaşıyor.

Uzmanlar, çalışma için 21 Ocak-14 Şubat döneminde Çin’in Guangzhou kentindeki 8 no.lu halk hastanesine yatırılan 94 hastanın, semptomların ortaya çıktığı tarihten itibaren 32 gün boyunca burun ve ağızlarından aldıkları örnekleri araştırdı.

Semptomlar ortaya çıkmadan 2.3 gün önce başlıyor, 0.7 gün önce doruğa çıkıyor

Elde edilen sonuçlar, virüsün genetik malzeme miktarının semptomların ortaya çıktığı ilk gün en yoğun olduğunu, sonrasında ise yaklaşık 21 gün içinde düştüğünü gösterdi. Araştırmacılara göre bu süreç, virüsü kapan birinin onu enfeksiyonun ilk başında, bağışıklık sistemi devreye girip semptomları ortaya çıkarmadan önce en yoğun şekilde ürettiğini gösteriyor.

Enfeksiyon kaynağının ve virüsün bulaştığı kişinin kesin olarak bilindiği 77 vakanın analizi, insanların ne zaman en fazla virüs bulaştırdığının hesaplanmasını sağladı. Bilimcilere göre bulaşıcılık semptomlar ortaya çıkmadan 2.3 gün önce başlıyor ve hastalık kendisini göstermeye başlamadan 0.7 gün önce doruğa ulaşıyor.

Alman bilim insanları da benzer sonuca varmıştı

Bu sonuçların, daha önce Alman bilimcilerin yaptığı araştırmada ortaya çıkan sonuçlarla özdeşleştiği anlaşıldı. Alman bilimcilerin yaptığı araştırma da virüsün semptomlar görülmeden önce hastalığın ilk haftasında en yoğun üretildiğini ortaya koymuştu.

Bununla birlikte bilimciler, hastaların ağız ve burunlarından alınan örneklerin muazzam miktarda virüs içerdiğini, bunun akut solunum viral enfeksiyonu olan hastalara göre yaklaşık 1000 kat daha fazla olduğunu ifade ediyor. Bu durum yeni tip koronavirüsün neden bu denli bulaşıcı olduğunu kısmen açıklayabiliyor.

10 gün sonra bulaşıcı virüs sayısında sert düşüş görülüyor

Umutlandırıcı bilgiler de veren araştırmacılar, hastalığın başlangıcından yaklaşık 10 gün sonra hastaların salgıladığı bulaşıcı virüs sayısında sert bir düşüş görüldüğünü, bununsa bağışıklık sisteminin SARS-CoV-2’ye karşı geliştirdiği antikorların çoğalan virüsleri öldürdüğünü anlattı.

Varılan sonuçlardan biri de, hastalığın semptomları çok belirgin olan Kovid-19 hastalarının, semptomların görülmediği taşıyıcılara göre daha fazla bulaşıcı virüs salgılıyor olması.

Hastalar için pek te iyi sayılmayacak sonuçlara göre ise virüs, sadece hastalığın erken aşamalarında ağız ve burundan salgılanıyor. Belirgin semptomlar ortaya çıkmaya başladığı zaman enfeksiyon sıklıkla akciğere ulaşmış oluyor.

Filyasyon yeni dalgaları önlemeye yetmeyebilir

Yeni araştırmayı yapan bilim insanlarına göre Kovid-19’da temaslı kişilerin takip edilmesi ve bireysel vakaların saptanması, yeni dalgaları önleyici yöntem olarak pek te etkili olmayabilir, zira değerlendirmelere göre vakaların yüzde 30’undan fazlası, semptom olmadan ya da baş göstermeden gerçekleşiyor.

Böylece salgının durdurulması için virüs taşıyıcılarının yüzde 90’ından fazlasının ortaya çıkarılması, bunu yapmak içinse toplu testlerin yapılması gerekiyor. Şimdilik böyle bir şey söz konusu olmadığı, ayrıca salgına karşı aşı geliştirilemediği için uzmanlar herkesi genel temizlik kurallarına uymaya, sık sık ellerini yıkamaya ve sosyal mesafeyi korumaya çağırıyor.