İstanbul Tabip Odası: Kısa süre sonra hekim bulunamaz hale gelinecek

İstanbul Tabip Odası: Kısa süre sonra hekim bulunamaz hale gelinecek

İstanbul Tabip Odası: Kısa süre sonra hekim ... İstanbul Tabip Odası, “Çok uzun olmayan bir süre sonra artık ülkede kalp cerrahı, beyin cerrahı gibi branşlarda hekim bulunamayacaktır” dedi.

İstanbul Tabip Odası,

“Tıbbi kötü uygulama (Malpraktis) sorununun çözümü için TBMM’ye sunulan teklif hekimlerin kaderini siyasi iktidarın keyfiliğine bırakmaktadır ve yetersizdir. Bu yasa teklifini kabul etmediğimizi beyan ediyoruz” açıklamasını yaptı.

İstanbul Tabip Odası, sağlıkta şiddet yasasına ilişkin görüşlerini ve malpraktis davalarında yaşanan sorunlara ilişkin İstanbul Cağaloğlu’nda bulunan binalarında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya İTO Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu ve Dr. Güray Kılıç katıldı.

Basın açıklamasını İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Rukiye Eker Ömeroğlu okudu. Ömeroğlu, şunları söyledi:

HASTAYI MÜŞTERİYE DÖNÜŞTÜREN YAKLAŞIM MALPRAKTİS DAVALARINDA ARTIŞA YOL AÇMAKTADIR

Ülkemizde sağlıkta dönüşüm programının sonucu olarak kışkırtılmış sağlık hizmeti talebi ile birlikte son yıllarda artan hasta yükü ve hastayı müşteriye dönüştüren yaklaşım malpraktis davalarında artışa yol açmaktadır. Adli soruşturmaların yanı sıra, tazminat davalarında da belirgin artış meydana gelmiş olup, kabul edilmesi mümkün olamayacak düzeyde, zorunlu mesleki sorumluluk sigortasının karşılayabildiği miktarın çok ötesinde tazminat miktarları talep edilmektedir.

TUNCAY YILMAZER’İN MAAŞINA VE OTURDUĞU TEK EVE HACİZ KONMUŞTUR

Bunlara çarpıcı bir örnek meslektaşımız Dr. Tuncay Yılmazer’in davasıdır. 2009 yılında bir özel hastanede prematürelik, solunum yetersizliği, kafa içi kanama tanılarıyla yatan hastayı genel durumunun bozukluğu nedeniyle o yıllarda sadece Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda yapılabilen retinopati muayenesine gönderemediği için hakkında tıbbi kötü uygulama iddiası ile açılan davada inanılmayacak düzeyde tazminata hükmedildi. Geçen hafta da mahkeme tazminatı karşılamak amacıyla içinde ailesi ile barındığı tek evinin satılmasına karar verdi. 4 milyon 750 bin TL olarak belirlenen tazminat miktarının mesleki sorumluluk sigortası tarafından ödenecek olan 600 bin liralık kısmı çıkarıldığında geriye kalan 4 milyon 150 bin lira Dr. Yılmazer’in maaşının 4’te birine ve sahip olduğu, oturdukları tek eve haciz kondu. Evin satılması, 2 çocuklu 4 kişilik bir ailesi olan hekime sadece 450 bin verilerek kendisine ev alması, satıştan elde edilecek paranın kalanının ise davacı aileye verilmesine karar verildi. Bu durum İcra İflas Kanunu’nun 82. maddesinde kişilerin haczedilemeyecek malları ile ilgili düzenlemelere aykırı olmasının yanı sıra vicdani de değildir. İstanbul’da ev fiyatlarının tarihte görülmemiş bir düzeyde arttığı günümüzde 450 bin liraya bir baraka bile alınamayacağı çok açıktır. Bu karar ile şimdi artık kuvöz içinde kolayca yapılabilen, ancak o yıllarda sadece tek merkezde olan ve yolda kaybedilebileceği endişesiyle hastasını bu muayeneye gönderemediği için hatalı bulunan hekimin sadece kendisi değil bütün ailesinin cezalandırılması söz konusudur.

BAKANLIĞIN YARATTIĞI KOŞULLAR İYİ VE DOĞRU HEKİMLİĞİ HER GEÇEN GÜN ZORLAŞTIRMAKTADIR

Biz hekimler ‘önce zarar verme’ ilkesiyle yetiştirildik. Hastalarımızı tedavi ederken onlara faydalı olmak amacımız, lakin en ufak bir zarar vermemek kuralımızdır. Her adımımızı güncel bilimsel tıp uygulamaları kılavuzlarına göre atmak isteriz. Ancak bizzat Sağlık Bakanlığı’nın hastanelerde yarattığı koşullar hekimlerin iyi ve doğru hekimlik yapabilmelerini her geçen gün güçleştirmektedir. Çok uzun çalışma süreleri, her 5 dakikada bir hasta bakmak hekimin hastasının derdini anlayıp ona zarar vermeden yararlı olabilmesini adeta imkânsız kılmaktadır. İlaveten hekimlere destek olabilecek yardımcı personel eksikliği, kışkırtılmış taleplerle gelen hastaların şiddetinden hekimleri koruyamama ve şiddeti önleyecek yasaları çıkarmama, ‘Yanlış ve kötü tıbbi uygulama’ anlamına gelen ‘malpraktis’e yol açan ortamdan birinci dereceden sorumlu olanın Sağlık Bakanlığı olduğunu göstermektedir.

BÜTÜN YÜK HEKİM VE SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YIKILMIŞTIR

İstanbul Tabip Odası olarak hasta yararını da gözeten bir anlayış ile tıbbi kötü uygulamaları ortadan kaldırmak, azaltmak için ceza miktarlarının artırılmasını değil, öncelikle hekimin eksik ya da yanlış uygulamalarında rol oynayan faktörlerin ortadan kaldırılmasını ve hastalara verilebilecek sağlık hizmetinin niteliğinin yükseltilmesini savunuruz. Ancak hepimiz biliyoruz ki ülkemizde son 20 yıldır uygulanan sağlıkta dönüşüm programının sağlık ortamında yol açtığı ağır problemlerin bütün yükü hekim ve sağlık çalışanlarının üzerine yıkılmıştır ve ortaya çıkan eksik ve hatalardan sadece hekimler sorumlu tutulmaktadır.

TEKLİF HEKİMLERİN KADERİNİ SİYASİ İKTİDARIN KEYFİLİĞİNE BIRAKMAKTADIR

Karşılanması imkânsız tazminat taleplerinin yarattığı sorunu çözmek üzere TBMM’ye verilen kanun teklifi, hekimlerin kaderini siyasi iktidarın keyfiliğine bırakmaktadır ve yetersizdir. Düzenleme getirilmektedir. Bu teklifte gerek kamu gerekse özel sağlık kurum ve kuruluşlarındaki hekimlerin ve sağlık çalışanlarının tıbbi kötü uygulama dolayısıyla adli soruşturma iznini, kamu sağlık kurumları ve devlet üniversitelerinde idarenin ödediği tazminatın rücu edilip edilmeyeceğini ve rücunun miktarını belirlemek üzere Mesleki Sorumluluk Kurulu oluşturulması söz konusudur. Bu Kurul, Sağlık Bakanı tarafından atanan Bakan Yardımcısı, Sağlık Hizmetleri, Kamu Hastaneleri, Hukuk Hizmetleri ve Yönetim Hizmetleri genel müdürleri/yardımcısı ile cerrahi ve dahili branştan iki prof/doçent ünvanlı hekimden oluşmaktadır. Siyasi otoritenin baskın ve belirleyici olduğu, hekimlerin ise azınlıkta olduğu bu kurul, kamu, özel tüm sağlık çalışanlarının kaderi hakkında karar verecek ve verdiği kararlardan dolayı da sorumlu tutulamayacaktır. Türkiye’nin mevcut politik ikliminde bunun ne anlama gelebileceğini kamuoyunun takdirine bırakıyor ve bu yasa teklifini kabul etmediğimizi beyan ediyoruz.

MESLEK ÖRGÜTLERİ İLE YÖNETİCİLER KURULDA EŞİT TEMSİL EDİLMELİ

Oluşturulacak bu kurulda alanın meslek örgütü temsilcilerinin yönetimin temsilcileri ile eşit biçimde yer almasını, cezalar ve anormal tazminatların yanı sıra esas olarak tıbbi kötü uygulamaya yol açan etkenler konusunda çalışmalar yapmasını öneriyoruz. Tıbbi kötü uygulama davalarında hastane ve kurum yönetimlerinin sorumluluklarının da hesaba katılmasını, ayrıca kısa vade için mesleki sorumluluk sigorta primlerinin yeniden düzenlenmesini, kamunun bu sigorta havuzuna katkısının artırılmasını, çıkabilecek tazminatların da sigorta şirketi tarafından karşılanmasını, tazminatların hekime rücu ettirilmesinde kamu ve özel sağlık kuruluşu ayrımının yapılmamasını öneriyoruz.

SORUN SADECE HEKİMLERİN SORUNU DEĞİL, BİR HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR

Hekimin aylık kazancının yüzlerce misli tazminat rakamlarını ödemek için bir ömrü geçebilecek süre gerekiyorsa bundan sonra hiçbir hekimin tıbbi kötü uygulama doğuracak koşullarda, ciddi müdahaleler gerektiren tıp branşlarını özellikle de cerrahi bilimlerini seçmesi ve böyle bir ülkede çalışmak istemesi beklenmemelidir. Korkarız ki çok da uzun olmayan bir süre sonra artık ülkede kalp cerrahı, beyin cerrahı gibi branşlarda hekim bulunamayacaktır. Ayrıca hekimler malpraktis korkusu ile defansif tıpa yönelecek ve riskli hastalara bakmaktan kaçınabileceklerdir. Sorun sadece hekimlerin sorunu değil, bir halk sağlığı sorunudur.”

 

"İstanbul Tabip Odası: Kısa süre sonra hekim bulunamaz hale gelinecek" haberi, 29 Mart 2022 tarihinde yazılmıştır. 30 Mart 2022 tarihinde de güncellenmiştir. Sağlık kategorisi altında bulunan İstanbul Tabip Odası: Kısa süre sonra hekim bulunamaz hale gelinecek haberi 2022 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. İstanbul Tabip Odası: Kısa süre sonra hekim bulunamaz hale gelinecek 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Sağlık konusunda 23 Aralık 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 02:17 Narin cinayetinde flaş gelişme! "Katilin kim olduğunu biliyoruz fakat..."
  2. 02:11 Volkan Demirel ve Şenol Güneş arasındaki gerginlik tırmanıyor! 'İt de gelse hoş geldin derim'
  3. 00:15 Bilim İnsanları Alarmda: Dev Buzdağı yeniden hareket etmeye başladı
  4. 00:09 Naci Görür’den Marmara İçin Uyarı: Kumburgaz Fayı Harekete Geçebilir!
  5. 00:06 Türkiye'nin Tekstil Devi Kepenk Kapattı! 68 Yıllık Şirket 152 Çalışanı İşsiz Bıraktı!
  6. 00:04 Muğla’daki Trajik Kaza: Helikopterin Enkazı Adım Adım İnceleniyor
  7. 00:01 Türkiye'nin 50 Yıllık Nakliye Devi Tarihe Karıştı! İstanbul'dan Kars'a Hizmet Veriyordu!
  8. 00:00 Perakende devi iflas bayrağını çekti! 700 mağaza kapanıyor!
  9. 23:14 Kocaeli'de Tartışmalı Etkinlik: Cübbeli Ahmet'in Sözleri Olay Oldu
  10. 23:05 Fenerbahçe Beko, deplasmanda Bahçeşehir Koleji'ni mağlup etti
  11. 23:05 Volkan Demirel Şenol Güneş'in elini sıkmadı: Görmemezlikten geldi!
  12. 22:55 Eski Subaydan İsrail Eleştirisi: 'Çocukları Diri Diri Yakıyorlar
  13. 22:50 Volkan Demirel: "Kamuoyundan özür dilerim ama Şenol Güneş'ten hiçbir zaman özür dilemiyorum"
  14. 22:46 Atalanta'dan 11 Maçlık Seri: Liderlik Koltuğu Geri Alındı!
  15. 22:43 Manchester United kendi evinde hezimete uğradı
  16. 22:37 Ömer Çelik'ten CHP'ye sert sözler: "Örgütlü cahilliği siyaset zannediyorlar"
  17. 22:33 2700 Yıllık Sır Aydınlandı! Antik Başkentte Gizemli Yapılar Ortaya Çıktı!
  18. 22:33 Datça Sallandı! 4.7 Büyüklüğündeki Deprem Korkuttu, AFAD'dan Açıklama Geldi!
  19. 22:32 Volkan Demirel’den Şenol Güneş’e sert sözler: "Bu benim kişisel işim"
  20. 22:31 Hamza Dağ'dan Özel'e Ağır Eleştiri: 'Ne Oldum Delisi
Sağlık Haberleri