'Mr. Referandum'
'Mr. Referandum' Sami Günal Şimdilerde yok olduğu gözlemlenen, eskinin bir pazarlama kültürü yöntemi vardı. Uyanık bir seyyar mal satıcısının tezgâhını açtığında yaptığı ilk şey, bir kavanoz içinde uyutulmuş olan yılanı arabanın...
Sami Günal
Şimdilerde yok olduğu gözlemlenen, eskinin bir pazarlama kültürü yöntemi vardı. Uyanık bir seyyar mal satıcısının tezgâhını açtığında yaptığı ilk şey, bir kavanoz içinde uyutulmuş olan yılanı arabanın tavanına yerleştirmek olurdu. Derhal çığırtkanlığa başlayıp yılanın biraz sonra yerinden çıkıp oynamaya başlayacağını ilan ederdi. Hedeflediği amaç, yılan merakıyla hemen oracıkta oluşturabileceği kalabalığa, satacağı abuk sabuk ürünün tanıtımını yapmaktı. Satacağını sattıktan sonra hızla tezgâhını toparlar daha da gideceğim çok yer var bir dahaki sefere oynatırım, diyerek hızla oradan uzaklaşırdı.
Biz de yazının başlığına, eğer ki teşbihte bir hata olmazsa “Mr. Referandum''u koyduk ki hele bir bekleyin bakalım, referandumun Mr.’i nasıl olurmuş göreceksiniz, diyelim.
16 Nisan referandumu, Türk demokrasi tarihinde yapılacak olan yedinci referandumdur.
Çağdaş demokratik yönetimlerin olmazsa olmazı seçimlerdir. Bununla birlikte bir de referandum denen bir oylama şekli vardır. Seçim mekanizmasıyla referandum mekanizmasının hemen hemen aynı şekilde yürütülüyor olması dolayısıyla halk nezdinde her iki yöntem de aynı içerikte olan kavramlar olarak algılanabilmektedir. Oysaki hem nicel hem niteliksel farklar vardır. Buna karşın var olan ortak yönleri, propaganda ve oylama yapılıyor olmasıdır. Aradaki farkı ortaya koymaya çalışalım.
Seçim, yönetim erkini eline alacak olan ideolojinin ve onu temsil edecek kişilerin tercihine yönelik bir oylama iken, referandum bir konuya ya da bir yöntemin uygulanmasına yöneliktir.
Seçim, ülke nüfuslarının artmasıyla birlikte aslında doğrudan demokrasinin değil de temsili demokrasinin aracı olarak kullanılmaktadır. Yani yurttaşlar kendi adlarına karar verecek vekilleri seçmekteler. Ondan dolayıdır ki temsilcilere “millet-vekili'' diyoruz.
Bu teknik konuyu daha da anlaşılır kılalım. Örneğin Antikçağın egemen devlet biçimi olan site devletlerde yurttaşlar nüfus olarak az sayıda oldukları için, siteyi ilgilendiren sorunların çözümü yurttaşların hepsinin katıldığı meydan formlarında tartışılarak karara bağlanırdı. Bu yönüyle site demokrasisi doğrudan bir demokrasiydi.
Referandum, diğer adıyla halkoylaması, oy verme hakkına sahip tüm yurttaşların belirlenmiş bir konudaki tercihlerini ortaya çıkarmak için yapılan oylamadır. Halkoylaması, temsili demokrasilerde halkın siyasal tercihlerini direk belirtmesini ve ara sıra yapılan bir deneme de olsa doğrudan yasama sürecine katılmasını sağlamış olur. Bu şekliyle yarı doğrudan bir demokrasi mekanizmasıdır.
Halkın, direk oylamasına rağmen neden yarı doğrudan demokrasidir?
Çünkü, bizim gündemimizde olduğu üzere halkın tercihine sunulan konu, (Başkancı rejim) yine halkın doğrudan iradi olarak belirlemiş olduğu bir konu olmayıp temsili demokrasi gereği onun vekillerinin biçimlediği tasarıdır da ondan dolayıdır.
Aslında yazımızı mağazinel bir propaganda öyküsü üzerine kurgulamışken konuya oldukça ciddi ve donuk olan kavramsal açılımlar üzerinde girdik. Fena da olmadı hani!
Bizdeki propaganda yöntemleri de yalana dolana şarki (şark-doğu) üsluba dâhildir. Propaganda kampanyalarına bakarsanız fikri zeminden ziyade şahsi küçültmelere ve derinliksiz fikirsizliklere, hatta manevi küfre dayanmaktadır. Maazallah, gide gide bel altına inecek.
Propaganda dedik de… Çağdaş anlamda propaganda yöntemleri üzerinde yazıyı sürdürecek olursak yerimizi daraltıp mağazinel öykülerimizi heba etmiş olacağız. Çağdaş yöntemleri şimdilik bir kenara koyup anlatacağımız bize özgü kimi propaganda örneklemelerinde eğitimsiz geniş halk kitlelerinin nasıl manipüle edilerek kandırılabildiğini göreceğiz.
Demokrasi eğitilmiş insan topluluklarının rejimidir. Kandırılmamak için eğitimli demokrasi şart. Aksi takdirde şekli demokrasi çağdaş toplumlara zarar vermektedir, dediğimizde popülizmin şah damarını kabartarak yeni bir tartışmanın kapısını aralamış olacağız ama… Aması maması yok gerekirse aralarız da. Fakat, bizim eğitilmişlik/eğitilememişlik ve demokrasi üzerine meramımızı ve ne demek istediğimizi, anlatacağımız küçük öykücükler şimdilik karşılayacaktır.
Bu yazımızı ciddi ve donuk kavramsal irdelemeler çerçevesinde tadında bırakarak mağazinel ve manipüle edici yaşanmış propaganda unsurlarına bir sonraki yazımızda devam edelim.
E, “Mr. Referandum'' boşlukta mı kaldı? Sadece yazıyı okutma yani bir pazarlama taktiği miydi? Hayır efendim! Doğa, boşluğu kaldırmaz. Yeri doldurulacaktır.
Yarına, bilemediniz öbür güne buluşalım efendim.
"'Mr. Referandum'" haberi, 30 Mart 2017 tarihinde yazılmıştır. 30 Mart 2017 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan 'Mr. Referandum' haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. 'Mr. Referandum' 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 04 Mayıs 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.