Hasan Güneş
Hasan Güneş - Akademisyenler tartışıyor(3): Dünya üniversitelerinden neden geriyi

Akademisyenler tartışıyor(3): Dünya üniversitelerinden neden geriyi

Ülkemizdeki "Eğitim Sistemi Sorunları"nı ele aldığımız ve "Eğitimciler Tartışıyor" yazı dizinimizden sonra şimdi de üniversite temelli "Akademisyenler Tartışıyor" yazı dizinimizle devam ediyoruz.

ÖGESEN Genel Başkanı Vahdet Özkoçak Türkiyede Eğitim başlıklı konumuzla alakalı görüşlerini gazetemizin yazarı Hasan Güneş ile paylaştı.

        Dünyada bilginin ve bilimin üretim merkezleri olan üniversiteler her geçen gün daha iyiye gitmekte ancak ne yazık ki Ülkemiz üniversiteleri giderek geri kalmaktadır. Üniversitelerimiz bir yandan bu görevlerini yerine getirmeye çalışırken bir yandan da beşeri, ekonomik ve yönetimsel birçok sorunla boğuşmaktadır.

ogesen-foto.png

ÖGESEN Genel Başkanı Vahdet Özkoçak 

1980li yıllarda dönemin üniversite sayısı ve problemleri göz önüne alınarak kurulan YÖK günümüzde artan üniversite, öğrenci sayısı ve bilim hızına yetişmekte ve sorunları çözmekte geri kalmakta hatta sorun çözenden çok sorun üreten bir yapıya dönüşmektedir.

Yükseköğretim Sistemimizin giderek çağın gerisinde kaldığı ve düzenlenmesi gerektiği aşikârdır. Birçok sorun halen çözüm beklemekte ve ne yazık ki giderek içinden çıkılamayacak hal almaktadır.

ÖGESEN olarak bu sorunları konu konu gündeme getiriyor ve çözüm önerilerimizi sunuyoruz. Ne yazık ki üniversitelerimizin ve akademisyenlerimizin tek bir yazıda açıklanmayacak kadar çok sorunu bulunmaktadır. Ancak belki de en büyük sorun insanlardan kaynaklanan zihniyet sorunlarıdır. Yapısal ve sistemsel diğer tüm sorunlar, zihniyet sorunu aşıldığı takdirde kısa zamanda çözülebilir.

Aslında birçok sorunun çözümü basit olmasına rağmen çözümlerin hayata geçirilmesi çok zor olmaktadır. Bu sebeple yaşadığımız şu günlerde birçok değişiklik yapılmakta ancak ne yazık ki bu değişikliklerin büyük kısmı yeterince tartışılmadan hayata konduğu için ölü doğmaktadır.

YÖK, ÜAK ve üniversiteler paydaşlarına değer vermelidir. Bu düzenlemelerin, ülkemiz gerçekleri göz ardı edilmeden yapılması çok önemlidir.

Yalnızca gelişmiş bazı ülkelere ve sistemlerine bakılarak değişiklik yapılması ve ülkemiz dinamiklerinin göz ardı edilmesi çok mühim sorunlara yol açabilir. Buna en iyi örnek gelişmiş ülkelerin sistemlerinde uygulandığı söylenerek sürekli dayatılan 2547 sayılı kanunun 50/d maddesi kapsamındaki araştırma görevlisi kadrosu yani geçici araştırma görevliliğidir.

Ne yazık ki ülkemiz dinamikleri düşünülmeden dayatılan bu durum sistemi tıkamaktadır. Daha birçok örnek sunulabilir. Bu bağlamda değişikliklerin uygulanabilirliği noktasında sistemin içinde yer alan paydaşlardan görüş alınması önem arz etmektedir.

Unutulmamalı ki sistemler, bireylere uygun olduğu takdirde uygulanabilirdir. Sistemler ne kadar mükemmel olursa olsun, insanların mutlu olmadığı yerlerde işlememektedir.

Dolayısı ile kurulacak her sistemde başta akademisyen hakları olmak üzere kazanılmış haklar ve çalışanların memnuniyeti göz ardı edilmemelidir.

ogesen-logo.jpeg

Toplam 667 defa okunmuştur.

Hasan Güneş diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.