Duyarlı birey yetiştirememede eğitimin rolü
Bir bireyde toplumsal grupta ya da toplumda nesnelere, olaylara karşı herhangi bir duygu, bir coşku uyanmaması, eylemde bulunmaya itecek herhangi bir ilgi ve dürtünün olmaması durumu olarak duyumsamazlık, eğitim süreciyle ilişkilidir.
Özellikle, müfredat programımızın duyarlı yurttaş yetiştirmede etkili olduğunu söylemek mümkün değildir.
Çünkü, eğitim programımız dinsel ve neoliberal öğeler taşıyor.
Neoliberal müfredat programımızın bireyci kişiler yetiştirmesi kaçınılmazdır. Böyle bir müfredat programıyla, ülke sorunlarına duyarlı yurttaşın yetişeceğini kim söyleyebilir?
***
Yine, eğitimde çocukların/gençlerin rol model aldığı kişiler önem taşıyor.
Toplumumuzda yetişkinlerin bireyci bir nitelik kazandığı bilinen bir gerçektir.
Böylece, çocuk/gençlerin bu niteliğe sahip yetişkinleri model alıp ülke sorunlarına bir ölçüde duyumsamazlık göstermesi kaçınılmazdır.
Kuşkusuz, duyarlı birey yetiştirmenin eğitim sistemi ile birlikte devlet yönetimi ve ekonomi ile de ilgisi bulunmaktadır.
Özellikle, Özallı yıllarla birlikte neoliberal yapı hız kazanmış ve sonuçta ülke sorunlarına duyarsızlık da daha çok yoğunlaşmıştır.
Ülke sorunlarına duyarsızlığın önlenmesi için müfredat programı dinsel ve neoliberal öğelerden arınmalıdır.
***
Yine, okullarda öğretmen rolleri önem taşıyor.
Öğretmenin yaratacağı sınıf iklimi demokratik olmalıdır.
Çünkü demokratik tutum ve davranışların öğrencilerce benimsenmesi, ülke sorunlarına duyarlılığı da beraberinde getirecektir.
Bu nedenle, öğretmen, sınıf içi kararlara öğrencileri de katmalıdır. Öğrenci ile çift yönlü bir iletişim sağlanmalıdır.
Bunlara ilaveten, öğrenci sınıfı güvenli bir yer olarak algılamalıdır.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.