Eğitim sistemimiz toplumsal bütünleşmeyi sağlayamıyor
Kültür, bir toplumda bütünleşmeyi sağlayan en temel unsur olarak kabul edilir. Aslında eğitimin kendisi de bir kültür öğesidir. Bu nedenle eğitimin kendisinin toplumda bütünleşmeyi sağlaması gerekir. Gerçekten öyle midir? Dikkatli bir analize ihtiyaç vardır.
Maalesef, eğitim sistemi ülkemizde toplumsal bütünleşmeyi tam olarak gerçekleştirdiği söylenemez. Neden? Hangi etkenler bu bütünleşmeyi engellemektedir. Bunun yanıtını müfredat programı, öğretim programı, yurttaşların eğitim olanağından yararlanma bakımından anlamak gerekir.
Gerçekten müfredat programı, toplumsal bütünleşmeyi sağlamada çok uzaktır. Çünkü, müfredat programı işlev olarak neo-liberal dünyaya hitap etmek etmektedir. Ancak, müfredat programı toplumcu bir anlayışa kavuşarak başarıya ulaşabilir. Bu açıdan bakıldığında eğitim sisteminin çerçevesini sağlayan müfredat programı toplumsal bütünleşmeyi sağlamaktan çok uzaktır.
Yine, öğretim boyutu toplumsal bütünleşmeyi sağlamada önemli bir işleve sahiptir. Ancak; müfredat programına ve eğitime yüklenen anlamın, eğitimciler açısından farklı yorumlanması, toplumsal bütünleşmeyi engelleyen etkenler arasındadır.
Diğer taraftan; eğitimde fırsat ve imkan eşitliğinin sağlanmaması toplumsal bütünleşmeyi engelleyen etkenler arasındadır. Öyle ki sağlanan olanaklar açısından değil bölgeler, aynı ilin muhtelif yerlerinde eşitsizlikler görülmektedir. Özellikle, donanım, ders araç-gereç personel yetersizliği bakımından eşitsizlikler görülmektedir. Velilerden alınan harçlar eğitimde fırsat ve imkan eşitliğini bozan etkenler arasındadır.
Yine, okulların özelleştirilmesinin yaygınlaşmasının varsıl öğrencilerin kaliteli okullara gidebilmelerini sağlaması değil toplumsal bütünlemeyi sağlamak olumsuz-pekiştirici bir etken olmaktadır.
Sonuç olarak; ülkemizde önemli bir kültür bileşeni olarak eğitim sistemi toplumsal bütünleşmeyi sağlamada çok uzaktır.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.