Eğitimde ayrımcılık nereye kadar?
Gün geçmiyor ki eğitimde ayrımcılıkla ilgili haberle karşılaşılmasın. Ayrımcılık, eğitim sistemimizin her alanında kol geziyor.
Siyasi iktidara yakın yayınevlerine kitaplar hazırlatıldı. Ders kitaplarında cinsiyet eşitsizliğine ilişkin öğeler bulunmaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı Merkez ve Taşra örgütlerinde atamalarında liyakat temel alınmıyor.
Asıl düşündürücü olan, okullardaki atamaların sonucu olan ayrımcılıktır.
AKP iktidarı döneminde olduğu kadar hiçbir iktidar döneminde görülmeyen ayrımcılık kokan atamalara şahit olduk.
Ayrımcılık, birçok olumsuz sonuçları beraberinde getiriyor.
Öğretmenlerin motivasyonu düşüyor. Yine, öğretmenler arasında sosyal ilişkiler zayıflıyor.
Çünkü, ayrımcılık öğretmenler arasında kutuplaşmalara yol açıyor.
Böyle bir durum da öğretmenler arasında çatışma kaçınılmaz bir hal alıyor.
Çatışmanın sonucu olarak öğretmenler arasında işbirliği yokluğu yaşanabiliyor.
Bu uygulama bazı öğretmenlerimizin yanlızlaşma ve dolayısıyla yabancılaşmasına yol açıyor.
Çünkü eğitim personeli arasında iletişim ve etkileşimde sorunlar yaşanıyor.
Bazı öğretmenlerin yabancılaşması eğitim sistemine yansıması kaçınılmazdır.
Bu durum aslında öğretmenlerin topluma da bir ölçüde yabancılaşması anlamına geliyor.
Böyle bir durumu öğretmenlerimize yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur.
Örgüt olarak okulların etkililiği eğitimin vazgeçilmez unsuru olan öğretmenlerin moral ve iş doyumunun yüksekliği ile ilgilidir.
AKPnin 13 yıllık eğitim sistemi öğretmen morali ve iş doyumunu sağlamaktan çok uzak kalmıştır.
Ancak okulların etkililiği eğitimde etik ilkelere verilen önem ile ilgilidir.
Acaba, son 13 yıldır bu anlayışı görebildik mi?
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.