MEB''in ilk uygulamalarından biri yaratıcı bireyler yetiştirmek olmalıdır
Yalnızca esnek ve yaratıcılığa sahip olan, yenilikleri güvenle ve korkusuzca karşılayabilen insan geleceğin üstesinden gelebilir.
İnsan, neden yaratıcı yeniliğe açık olmak durumundadır? Yaratıcı yeniliğe açık olabilmenin bireysel, sosyal ve ekonomik sonuçları neler olabilir? Eğitimle ilgisi ne olabilir? Okul veya sınıf nasıl bir iklime sahip olabilmelidir?
Bireyin yaratıcı olmasının bireysel getirileri bulunuyor, kuşkusuz. Birey, böylece gizil güçlerini gerçekleştirmeyi sağlıyor. Bireyin gizil güçlerini gerçekleştirmesi, kuşkusuz yine bireyin kendini gerçekleştirmesi ve mutluluğu ile ilgilidir.
Diğer taraftan, yaratıcılık ürünü olan şey sosyal, siyasal, ekonomik, teknolojik vb. olsun yaşamımızı anlamlı kılıyor. Bu nedenle, yaratıcılık ürünleri olan şey hem bireysel hem de toplumsal getirileri nedeniyle ülke tarafından önemsenmelidir.
Yenilik aslında yaşamımızı kolaylaştırıcı öğeler taşıyor. Bu nedenle, yeniliklere uymak her birey ve toplumun bir işlevi olmalı. Aksini düşünecek olursak; yeniliklere uymamak, toplumları çağdaş dünyanın çok gerisinde ve yarıştan koparacağı için birçok açıdan olumsuzlukların yaşanması kaçınılmazdır.
Bütün bu anlatılanlar yaratıcılık konusunda ne yapmamız gerektiğini gündeme getiriyor. Aileye ve eğitime düşen görevler nelerdir? Bu sorular yanıtlanmadan sonuca varmak mümkün değil.
En başta ailede sözlü ve fiili şiddettin olmaması gerekiyor. Oysa ülkemizde, aile kurumumuzda şiddetin kol gezdiği bilinen bir gerçektir. Yine, aile ortamında kararlar katılımcı bir anlayışla sağlanmalıdır. Diğer taraftan, çatışmaların çözümü için dayanışmaya önem verilmelidir.
Diğer taraftan, okulda öğretmenler belli başlı özelliklere sahip olmak durumundadır. En başta öğretmenler sınıfta özgürlüğü, eşitliği, adaleti sağlamak durumundadır.
Bireylerin mutlu olabilmesi bir ölçüde yeniliklere uyum sağlamasına bağlıdır. Bunun diğer anlamı birey yeniliklere uyum sağlarken birey olarak kendini değiştirmek zorundadır. Çünkü yenilikler bireylerin amaçlarını gerçekleştirmek için olanaklar sunmaktadır.
Bu nedenle, bireylerin esnek olmaları bakımından eğitim önem kazanıyor. Bunun için demokrasi eğitimi öncelik tanınması gereken hususlardan biridir.
Oysa ülkemizde giderek yumak haline alan öğretmenlerin sorunu ve atanmada liyakate önem verilmeyen okul yöneticileri, demokrasi eğitiminin anlam bulmamasında engel taşımaktadır. Bu nedenle, Milli Eğitim Bakanı Prof.Dr Ziya Selçuk’un ilk ele alacağı hususlardan biri yaratıcılık ve dolayısıyla bu süreçte etkili olan demokrasi eğitimine önem vermektir.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.