Her yıl 24 Kasım öğretmenlere söz verilir... Ancak!
Bildiğiniz gibi bugün öğretmenler günü. Yine öğretmenlik mesleğinin önemi ülkenin her tarafında ele alınacak. Ancak, öğretmenlerin her yıl sorunları artarak devam ediyor. 2023 vizyonu deniliyor. Görünürde öğretmenlerin sorunlarına ilişkin bir çözüm yolu gözükmüyor.
Milli Eğitim bakanı Ziya Selçuk atandığında eğitim bilimci kimliğiyle eğitim ve öğretmenlerin sorunlarına ilişkin katkılar getireceği eğitimcamiasında heyecan yaratmıştı. Ancak bu yönde somut adımlar görebiliyor musunuz? Bu yazıda bugün öğretmenlerin her yıl devam eden sorunları ile okul yöneticiliği bağının anlatılmasına çalışılacaktır.
Genellikle, AKP’ye yakın isimler okul yöneticiliğine atandığı bilinen bir gerçek. Bu durum da başta çağdaş öğretmenler olmak üzere bütün öğretmenlerin çalışma koşullarının olumsuz olmasına yol açıyor.
Liyakat ölçütüne göre atanmayan okul yöneticileri genellikle öğretmenlerin düşük motivasyona sahip olmasına yol açmaktadır. Çünkü, okul yöneticilerinin genel anlamda yönetim politikaları
öğretmenlerin sağlıklı çalışma koşullarına çok uzak. Bu nedenle öğretmenlerin moral düzeyi düşük olmaktadır. Bu durumda öğretmenlerin öğretme-öğrenme sürecini olumsuz etkilemesine yol açmaktadır.
Yine, etkili olmayan yönetim politikaları sonucu olarak öğretmenlerin iş doyumu olumsuz etkilenmektedir. Çünkü öğretmenlerimizin iş doyumu büyük ölçüde yönetim politikalarının uygun olmasına bağlıdır. Etkili olmayan yönetim politikalarının sebep olduğu en baştaki konu ayrımcılıktır.
Özellikle, çağdaş bir yapıya sahip olan öğretmenlerimiz ayrımcılık yapıldığına dair şikayetleri bir türlü bitmiyor. Bu durumda da liyakat sahibi olmayan okul yöneticilerinin payı büyük. Yönetim politikaları öğretmenlerin stres kaynağı olduğu gibi tükenmişlik sendromu yaşamalarına neden olmaktadır. Elbette bütün zorluk ve güçlüklere rağmen öğretmenler mesleğini sürdürmeye devam etmektedirler. Ancak şunu da idea edemeyiz: “öğretmenler asla öğretme-öğrenme sürecini olumsuz etkilememektedir”.
Sonuç olarak okullar 1900’lerin anlayışı ile yönetilmektedir. Eğitim sistemini bu anlayışla bir yere götürmek mümkün değil. Okul yöneticiliği meslek kabul edilip en az nitelikli doktora düzeyinde
eğitim almış öğretmenler atanmalıdır. Yine eğitim yöneticileri siyasi kaygılarla atanmamalıdır. Liyakat temel alınmalıdır. Zira, her yıl 24 kasımda öğretmenler gününde öğretmenlik mesleğinin önemine vurgu yapmamızın bir sonucu olmayacaktır. Çünkü, öğretmenlerimizin sorunlarını çoğunlukla öğretmenler yaratmaktadır.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.