Levent Uğurlu
Levent Uğurlu - Levent Uğurlu

Kürt sorunu üzerinden garip bir halkla ilişkiler uygulaması

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde, Pilevneli Galeri sunumuyla açılışı yapılan sanatçı Ahmet Güneştekin'in Hafıza Odası sergisi yoğun tartışmalara yol açtı. Konuyla ilgili çok şey söylendi. Eğri oturup doğru konuşmak gerekirse yapılan etkinliğin açık bir halkla ilişkiler çalışması olduğunu en başında vurgulamak gerekir. Sanatçı, yerel yöneticiler, siyasiler ve gazeteciler arasında “kazan kazan ilişkisi” üzerine kurulan bir çalışmadır bu… Nasıl mı? Mesela bu etkinlikte Gazeteci Ertuğrul Özkök geçmişteki günahlarını affettirmeye çalışırcasına halay çekmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanlığı seçimi için ben de varım demiştir. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener gönderdiği çelenkle Kürtlere göz kırpmıştır. Muhtemelen şehrin yerel yöneticileri böyle bir organizasyona imza atmakla övünüyorlardır… Sanat galerisi, yapılan reklam sayesinde gelen yoğun sergi ve etkinlik taleplerini değerlendirmeye almaya başlamıştır bile…

 

***

 

Ancak unutulan bir nokta var. Pervasızca ortaya konulan bu “win-win” yani kazan-kazan yaklaşımı, toplum nezdinde ibretlik bir “lose-lose”a yani kaybet-kaybete dönüşmüştür. Etkinliğe gelen her bir tepkinin çıkış noktası farklı ideolojik gerekçelere dayansa da taban tabana zıt ideolojileri ortak tepki yelpazesinde buluşturabilmiştir. Sanat faaliyetlerinde halkla ilişkilerin uygulama alanları etik gerekçelerle zaten oldukça kısıtlıyken iletişim akademisyenlerine farklı bir çalışma konusu doğmuştur. Hem de tabutlar üzerinden…

 

***

 

Peki serginin içeriği neydi? Mahmut Bozarslan imzalı haberi olduğu gibi aktarıyorum. “Türkiye’de meydana gelen olaylarda hayatını kaybeden, Sabahattin Ali’den başlayarak, Güneydoğu’da faili meçhul cinayetlerde ölenler, Şırnak’ın Uludere ilçesinde uçak bombardımanında ölen köylülere kadar onlarca kişinin isimlerinin yazılı olduğu tabelalardan oluşan "Kayıp Alfabe", Cumartesi Anneleri ve kaybettikleri yakınlarının konu edildiği "Analar duvarı", Güneştekin’in 2015-2016 yıllarında bölgede yaşanan şehir çatışmalarından geriye kalan enkaz parçalarıyla yaptığı "Yoktunuz", maden kazaları, Uludere bombardımanı gibi olayların anısına yapılmış yüzlerce lastik ayakkabıdan oluşan "Hafıza tepesi" en dikkat çeken eserler arasındaydı…”

Serginin açılışına medya ve siyaset dünyasından yoğun katılım oldu. Kimler yoktu ki… HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen açılışa katılırken İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de çelenk gönderdi. Medya dünyasından Ertuğrul Özkök, Akif Beki, Nevzat Çiçek, İsmail Saymaz, Yıldıray Oğur, Nihal Bengisu Karaca, Yavuz Oğhan gibi isimler vardı.

 

***

 

 

Her halkla ilişkiler faaliyeti bir hikâye anlatımıdır aslında. Bu hikâyede yanan ise herkes olmuştur. Etkinlikte verilen Instagramlık pozlar, Black Mirror dizisi sahnelerine taş çıkartacak niteliktedir. Her vicdanlı insanın da midesini bulandırmıştır. İletişimciler açısından kafa yorulması gereken bir uygulama alanı olarak literatürdeki yerini de muhakkak alacaktır. Bir sonraki yazıda görüşmek ümidiyle…

Toplam 3096 defa okunmuştur.

Levent Uğurlu diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.