Siyasette Khabane Lame tarzı tutar mı?

Dünyanın en çok izlenen TikTok fenomenlerinden Senegalli 21 yaşındaki Khabane Lame’yi bilirsiniz... “Sessiz komedyen” adıyla nam salan Lame, şov için basit işleri karmaşık yollardan yapmaya çalışarak ilgi odağı olmak isteyen TikTok kullanıcılarını tiye alan videolar çekiyor. Ağzını bile açmadan 17 ayda 114 milyon takipçiye ulaşan Lame, bize bir suskunluk sarmalının da izahını yapıyor…

Türkiye’de oy devşirmek, siyasi rant sağlamak adına basit olan işleri karmaşıklaştırmaya çalışan siyasetçileri de tiye alan skeçler çekmek gerekiyor aslında. Çünkü seçmende siyasetin artık problemleri çözmek için kullanılmadığına dair derin şüpheler oluşmaya başladı. Haklılar… Siyaset tamamen işleri karmaşıklaştırmak ve çözümsüzlük üreterek bazı temalar üzerinden rant sağlamak adına kullanıyor. Dolayısıyla işleri karmaşıklaştırmak isteyen güruha karşı meselelere Khabane Lame edasıyla yaklaşmak gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiç olmadığı kadar kararsız seçmenin olması da bu yüzden… Bir Lame çıksa hiç konuşmadan bütün kararsız oyları toplayacak gibi gözüküyor. Mübalağa olmasın ama…

ŞU KÜRDİSTAN MESELESİ

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e güneydoğu ziyaretinde “burası Kürdistan’dır” çıkışı yapan şahıs üzerinden bir Kürdistan tartışması aldı başını yürüdü. Bir coğrafya adı olarak Kürdistan ifadesinde sorun görmeyen siyasi ahali,  bu tepkilerin nedenini anlamakta güçlük çekiyormuş. Sanırım Lame gibi basitçe cevap vermek gerekiyor. Tepkiler acaba şundan olabilir mi? 1979’da kurulan, ilk kanlı eylemini 1984’te yapan Kürdistan İşçi Partisi adında bir örgüt ayrı devlet kurmak amacıyla yıllardır ülkeyi kan gölüne çevirmesinden… Bunu bir düşünmek gerek. Değil mi?
***
Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Cumhuriyet’in kurucu kadrolarının çoğunluğu Balkan-Rumeli coğrafyasından gelmekte, ülkemizde Rumeli adında dayanışma dernekleri bulunmakta, milyonlarca insan Rumeli türküsü duyduğunda “bizim oraların türküsü” diye duygulanmakta, en has milliyetçilerin çıktığı şehrimizin adı şehrin adı Erzurum olarak anılmaktadır. Coğrafi anlamda bu kadar Rum vurgusu olmasına itiraz eden kimseye rastlamazsınız. Neden rastlayasınız ki… Bu kadim coğrafyada yüzyıllar boyunca halklar kardeşçe yaşamıştır… Son 150 senede imparatorluğu parçalamak uğruna emperyal güçlerin ektiği nifak tohumlarını saymazsak bu coğrafya hakikaten medeniyetlerin kardeşçe yaşadığı bir coğrafyadır. Ve öyle olmaya da devam edecektir. Her türlü fitne odağına rağmen… Bugün Rum devleti kurma amacıyla silahlı bir örgüt çıksa 30-40 sene dağda, bayırda, şehirlerde terör estirse aynı tepkisellik bu konu üzerinden de olacaktır. Çünkü şiddet iklimi her şeye gebedir. 
***
Güneydoğu’nun Kürt coğrafyası olduğu inkar edilemez tarihsel bir gerçektir. Coğrafyaların kaderi kan ve gözyaşı olmamalıdır. Bu şiddet ortamını yok etmek ise hepimizin görevidir. Bir boks müsabakası düşünün. Boksörlerden  meseleyi konuşarak halletmesini beklemek beyhudedir. Çünkü bu sporda konuşan kelimeler, duygular, vicdan değil sadece yumruklardır. İşte meseleler bir boks maçı gibi önümüzde durdukça buradan sağlıklı bir siyasal iklim çıkmasını beklemek de beyhudedir. Terör örgütü PKK var oldukça bu mesele maalesef her dönem bir boks maçı gibi önümüzde duracaktır.. Silahlar kalıcı olarak bırakılmadıkça, Anadolu’nun dört bir yanına gelen şehit cenazeleri son bulmadıkça, siyaset terör örgütüne net bir tepki ve mesafe koymadıkça şiddetin kendine alanlar bulması kaçınılmazdır. Bu coğrafyada asırlardır barış içinde yaşayan halkların son yüzyılda içine düşürüldüğü girdap maalesef budur. Bize düşen ise meselelere bir Lame edasıyla yaklaşmak ve kimlikleri kimlik olmaktan çıkarıp adeta rant siyasetine dönüştürenlerin maskesini indirmektir. Çok mu karmaşık gerçekten? Bence hiç değil…